Sosyal Medya

Makale

Yezid’in Sarayında Kerbela Edebiyatı Yapmak

Bugün Ä°slam âlemi büyük bir zillet içerisinde; Arakan’dan OrtadoÄŸu’ya, Çeçenistan’dan Orta Afrika Cumhuriyeti’ne kadar dört bir yanda Müslüman kanı oluk oluk akıyor.

Müslüman coÄŸrafyalar, yeni bir “Haçlı/Yahudi Seferi” yaşıyor ve en acısı, Haçlı askerleri yerine Müslümanlar kılıç sallıyor.

Suriye ve Irak’ta yukarıda 17 haçlı ülkesinin savaÅŸ uçakları bomba yaÄŸdırırken aÅŸağıda kendine Müslümanım diyen bir takım hasta ruhlular, saÄŸ kalanları katletmeye çalışıyor.

Cemel Vakası esnasında taraflar Abdullah bin Ömer’e kendilerine katılmasını teklif ettiklerinde “Bize Müslümanları öldürmememiz emredildi…” deyip reddeder.

Zerre vicdan sahibi bir Müslümanın (nefsi müdafa hariç) deÄŸil baÅŸka bir Müslümanın, masum bir gayri Müslim’in öldürülmesini bile kabul etmemesi gerekirken; bugün kendimizce geliÅŸtirdiÄŸimiz argümanlar ve maslahatlar gereÄŸi katillerin cinayetlerine alkış tutabiliyoruz.

Kör bir tarafgirlik veya aşırı muhabbet bir kısım kardeşimizin gözünü kör etmiş; bazıları cinayetleri savunurken daha makul olanlar cinayetlere gerekçe üretmeye çalışıyor.

Bunun en bariz örneklerini Suriye’de görüyoruz:

IŞİD’i masum ve haklı gören “Selefi ekolden” bir kısım insan olmakla beraber bunların sayısı çok az olduÄŸu için bunları fazla konuÅŸmaya gerek görmüyorum. (Bu konuÅŸmama, IŞİD’in cinayetlerini kabul ettiÄŸim anlamına gelmesin. IŞİD, Ä°ran’la beraber Müslüman OrtadoÄŸu’ya saplanmış bir hançerdir)

Ä°ran’ın ve Lübnan Hizbullah’ının (aslında ikisi birbirinden farklı deÄŸil) cinayetlerine taraf olan veya sessiz kalan kardeÅŸlerimizin tavrı ibretlik.

Fanatik düzeyde Ä°rancı olanlar, Ä°ran’ın cinayetlerine kılıflar üretirken; daha adil durmaya çalışan ama Ä°ran muhabbeti yüzünden bunu fazla baÅŸaramayanlar ise yapılan cinayetlere maslahatlar geliÅŸtiriyorlar.

Büyük fotoÄŸrafa bak..!” diyerek adeta hokkabazlık yaparcasına Ä°ran’ın zulmünü büyük fotoÄŸraf içinde kaybettirmeye çalışıyorlar.

Ama yapılan zulüm o kadar aÅŸikâr ve ayyuka çıkmış ki bu kardeÅŸlerimiz, Ä°ran’ı savunmak adına ortaya attıkları her argümanda kendileriyle çeliÅŸip duruyorlar:

Ä°ran’ın Suriye’de ki zulme ortak olmasını, ABD ve diÄŸer batılı ülkelerin Suriye üzerindeki emellerini bertaraf etmek amacıyla olduÄŸunu savunuyorlar. Ama diÄŸer yanda Ä°ran’ın Irak’ta ABD ile kol kola Musul harekâtı yapmasını görmüyorlar. Ya da Irak iÅŸgali sırasında Batılı güçlere karşı direnen Iraklı Åžii güçlerin niçin Ä°ran tarafından engellendiÄŸini söyleyemiyorlar.

Suriye dışından gelen ve Suriyeli direnişçilerin safında savaÅŸan savaşçıların varlığını tenkit ederken; Ä°ran’ın Afganistan, Pakistan ve Yemen’den devÅŸirip getirdiÄŸi savaşçı milisleri görmüyorlar.

Direnişçileri batılı emperyalistlerden destek almakla suçlarken (ki buna çok saÄŸlıklı delil sunamıyorlar,) Ä°ran’ın emperyalist Rusya ile beraber omuz omuza savaÅŸmasını görmüyorlar.

IŞİD’in psikopatça cinayetlerini dile getirirken, IŞİD’in Åžia versiyonu HaÅŸdi Åžabi’den tek kelime bahsetmiyorlar.

Åžia olmayan Müslümanlar, bugüne kadar Suudi Arabistan’ı (diÄŸer petrol ÅŸeyhleri de dâhil) hiçbir zaman desteklemedikleri (hatta Suudi Amerika diyerek kuklalıklarını dile getirdikleri) halde ve Amerika’yı hiçbir zaman sevmedikleri halde; Ä°ran’ın cinayetlerine dikkat çekenleri Amerikancı ve Suudçu olmakla suçlamak cehaletten öte bir iftiradır.

Esad’ın Kimyasal katliamından sonra aciz ve çaresiz Müslümanların, ABD’nin Esad’a ait askeri havaalanını vurmasına sevinmesini, Seyyid Kutub’un  “Amerika'dan nefret ediyorum; ama daha çok Amerika'nın vicdanına sığınan Müslümanlardan nefret ediyorum...” sözüyle tahkir edenler; Ä°ran ve Esad’ın adeta ayaklarına kapanarak Rusya’nın vicdanına sığınarak Suriye’ye davet etmelerini nasıl açıklıyorlar acaba?

Yukarıda yazdıklarımı dile getirenleri “Vahdet’i bozmakla” ve “Åžia Sünni çatışmasına odun taşımakla” suçluyorlar.

Ä°ran’ın bu cinayetlerini görme, ama bu cinayetlere isyan edenleri “Vahdeti bozmakla ve fitne çıkarmakla” suçla; insaf. Allah var; mahÅŸer var; hesap var…

Doğrudur, vahdet bozuldu; Şia Sünni çatışması çıktı ve maalesef batılı zalimler ile Siyonist Yahudiler bu durumu ellerini ovuşturarak seyrediyorlar.

Ama bunun en büyük ve belki tek müsebbibi Ä°-R-A-N’dır.

Ä°ran’ın Åžii mezhepçi ve Pers milliyetçi yayılmacılığı maalesef batılı emperyalistlerin ekmeÄŸine yaÄŸ sürüyor.

Her fırsatta Kerbela’da saltanat uÄŸruna katledilen masumları (ehli beyti) dile getirerek zalimleri lanetleyenlerin, Ä°ran’ın kendi saltanatı uÄŸruna katlettiÄŸi masumlara raÄŸmen Ä°ran’ın yanında yer almaları ne acı çeliÅŸkidir.

Ne ABD’nin Suriye üzerindeki emelleri ne de Türkiye’nin NATO’cu politikaları Ä°ran’ın Suriyeli direnişçileri katletmesini masum/mazur gösteremez.

EÄŸer Ä°ran’ı gerçekten seviyorsanız, bu zulmüne engel olun.

DiÄŸer önemli bir nokta ise; Ä°ran’ın ortak olduÄŸu bu zulme maruz kalan veya yüreÄŸi yananlar Ä°ran’a kin ve nefretle yaklaÅŸmaması hususudur.

Tekfir etmek, mezhep üzerinden çatışmak Ä°ran’ın zulmüne ortak olmak demektir.

Ehli kıble tekfir edilemez. Ehli Åžia’nın her bireyi Ä°slam’ın birer bireyidir.

Ä°ran, zalim bir Müslüman devletidir. Ä°ran’ın zalim olması ayrı bir konu, kâfir addedilmesi apayrı bir konudur.

Öfkemiz veya muhabbetimiz gözümüzü kör etmemeli, adaletten ayırmamalıdır.

Allah tüm Müslümanlara feraset versin.

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.